Citroën’in elektrikli mobilite dönüşümündeki atılımı, C5 Aircross ile devam ediyor. Markanın karakteristik “ë” harfiyle beraber sunulan Citroën C5 Aircross Hybrid 136 bununla beraber birçok yenilik getiriyor. C5 Aircross Hybrid 136’nın yenilikçi hibrit teknolojisi, yeni nesil 136 beygir PureTech benzinli motor ve 21 kW elektrik motorundan oluşuyor. Bunlara ek olarak, yeni elektrikli çift kavramalı şanzıman ë-DCS6 ve bazı sürüş koşullarında otomatikman şarj olan 48V batarya da mevcut.
Yeni Citroën C5 Aircross Hybrid 136, emisyonları ve yakıt tüketimini denetim altında tutarken, vasıta içi konforu daha da ileriye taşıyarak daha iyi bir sürüş tadı yaşatıyor. Çevreci ve verimliliği ön plana çıkaran özelliklere haiz yeni C5 Aircross Hybrid 136, Citroën’in hususi “ë-Series” donanım versiyonuyla Türkiye’de tanıtıma hususi 1.860.000 TL’den satışa sunuldu. “ë-Series” versiyonuna hususi olarak ë-Series logosu, siyah tavan ve siyah alaşımlı jantlar standart olarak sunuluyor. İç mekanındaysa, yüzde 68 oranında geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen açık tonlardaki yeni nesil Alcantara koltuklarıyla daha ferah bir iç görünüm sağlıyor. Bagaj kapağında ve iç mekandaki “ë” harfini barındıran logolar yardımıyla de bu hususi seri, öteki modellerden ayrıştırılabiliyor.
En Konforlu C-SUV Citroën C5 Aircross Hybrid
Citroën’in Advanced Comfort üretim teknolojileriyleotomotiv sektöründe en konforlu yolculukları vadeden C-SUV model olarak öne çıkan C5 Aircross’un hibrit versiyonu, “ë-Series” hususi donanımıyla beraber sunuluyor. Örneksiz ve iddialı tasarımla birleştirilen rakipsiz vasıta içi konfor deneyimi, Citroën C5 Aircross Hybrid 136 ile daha verimli ve düşük emisyonlu yolculukları kapsıyor. Hibrit 136 olarak tanımlanan bu versiyon, şarj gereksinimi olmayan bir çözüm olarak öne çıkıyor.
Citroën C5 Aircross Hybrid 136’daki kompakt ve 48V hibrit teknolojisine dayanan sistem, bazı sürüş koşullarında şarj olan 48 voltluk bir batarya, yeni hibrit sisteme uyum sağlamak suretiyle tasarlanan 136 HP PureTech benzinli motor ve 21 kW elektrikli motoruyla yeni çift kavramalı ë-DCS6 şanzımana haiz. Karma WLTP döngüsüne bakılırsa kilometrede 131 gram CO2 emisyonu değeriyle Citroën C5 Aircross Hybrid 136, eşdeğer motorlu dizel versiyona bakılırsa yüzde 12 daha azca CO2 emisyonu yayıyor ve sürüş keyfini artıran tepkilerle daha atak bir karakter sergiliyor.
Citroën C5 Aircross Hybrid teknolojisi
48V Hibrit teknolojisi yardımıyla, karma yada emisyonsuz, tamamen elektrikli sürüş süreleri optimize ediliyor. Bu da daha çok sürüş konforu, daha azca tüketim ve daha düşük CO2 emisyonları anlamına geliyor. Hafifçe ve kompakt yapıdaki hibrit teknolojisi durağan(durgun) mıknatıslı senkron elektrik motoru ile 28 beygir güç ve 55 Nm tork üretiyor. C5 Aircross’un düşük tork gereksinimleri için düşük hızlarda, manevra yaparken yada yavaşlarken tamamen elektrikle ilerlemesine olanak tanıyor. Ek olarak ilk hareket anında benzinli motoru destekliyor.
Yavaşlama esnasında bataryayı şarj etmek için bir üreteç görevi görüyor. Bununla beraber frenlerin aşınmasını ve yıpranmasını da azaltıyor. Yeni elektrikli çift kavramalı şanzıman ë-DCS6 ve hibrit sistemler için hususi olarak tasarlanan tork kesintisi olmayan 6 vitesli bir çift kavramaya haiz. Ek olarak bir voltaj dönüştürücü yardımıyla 48V elektrik motorunun ürettiği elektriğin bir kısmı otomobilin ekipmanını beslemek için 12V’a dönüştürülüyor. Bu sayede iki ayrı elektrik hattı beraber beslenebiliyor.
“ë-Series” koleksiyonuyla yeni bir görsel kimlik
Yeni hibrit seçenek ile sunulmaya başlanan Citroën C5 Aircross ë-Series’de, hususi koleksiyonun simgesi sedefli beyaz beden rengi olarak belirlenirken, dileyenler mevcut renk seçeneklerinden yana da tercihlerini kullanabiliyor. Prestijli, zarif ve dinamik bir kimlik ortaya koyan bu renk, Citroën C5 Aircross’un grafik ögelerle şekillendirilen siluetini daha da hareketli ve karakteristik bir halde yansıtmasını sağlıyor. Siyah tavan “ë-Series” donanım versiyonunda standart olarak sunulurken, gene standart donanımdaki koyu renkli arka camlarla beraber akıcı ve dinamik bir bütünleşme sağlıyor.
19 inçlik, siyah renkli “ART” alaşım jantların da eklenmesiyle, taban ve tavan bölgesindeki siyah unsurlar, sedefli inci beyaz beden renginin daha da öne çıkmasını sağlıyor. Bu hususi versiyonun öteki modellerden ayrılmasını elde eden öteki unsur ise bagaj kapağındaki parlak siyah, alüminyum ve beyazı zekice harmanlayan “ë-Series” logosu oluyor.
Açık renkler ve sıcak malzemelerle şekillendirilen aydınlık iç mekanda, yatıştırıcı bir atmosfer oluşturulması hedeflenmiş. Açık gri koltuklar, sırtlıklar ve kolçaklar, koltuğun yanlarına, konturlara, sırtlığın üst kısmına ve koltuk başlıklarına uygulanan “Gri” renk ile öne çıkıyor. Ek olarak kapılardaki kol dayamalarında da bu renklere yer veriliyor. Kapı panellerine kadar uzanan yatay mimari, kabindeki genişlik algısını güçlendirmeye destek oluyor ve bütünlük sağlıyor. Markaya özgü koltuk tasarımlarında, koltuğun üst kısmında uygulanan bant şeklindeki balıksırtı deseni, kabindeki yatay tasarımı tamamlıyor.
Bu hususi koleksiyona örneksiz olarak ön koltukların iç kısmında bir de “ë” logosuna yer veriliyor. Daha dinamik ve karanlık bir iç mekan isteyen müşteriler için “ë-Series”, Alcantara koltuklarla sunuluyor. Minder, sırtlık ve kolçaklar için Alcantara kaplaması, kalite algısına ve sıcaklığa katkıda bulunuyor. Yumuşak dokusuyla yolculara destek elde eden bu kaplama, üst düzey iç mekanlar için tercih ediliyor. Yenilikçi bir teknikle üretilen bu Alcantara’nın dış yüzeyi, yüzde 68’i geri dönüştürülmüş elyaf içeriyor ve çevreye duyarlılık kadar “ë-Series” ruhuyla da uyum gösteriyor.